3 soruda Çernobil faciası

‘Chernobly’ adlı mini dizi ile birlikte Çernobil faciası bir kez daha gündeme geldi. Çernobil faciası hakkında merak edilenleri üç soruda derledik. 

1. Çernobil faciası ne zaman ve nasıl meydana geldi?

Çernobil faciası, 26 Nisan 1986 tarihinde Ukrayna’nın Pripyat şehrinde bulunan Çernobil Nükleer Santrali’nde yapılan bir deney sırasında yaşanmıştır.

Kazanın baş sorumlusu olarak yargılanan ve 10 yıl hapis cezasına çarptırılan A. Diyatlov, Mehmet Ali Birand’ın sunduğu 32. Gün programında o günü şu şekilde anlatmıştı:

“4 numaralı reaktöre bir güvelik taraması yapacaktık, sanki kaza olmuş gibi reaktörü durduracaktık. Saat 01.23’te deney başladı. Her şey normaldi. Tam 36 saniye hiçbir tehlike işareti almadık. Sonra reaktörü durdurma emri verdik. Bu şekilde sistemi kontrol edecektik. Benim emrim üzerine operatör de acil durum düğmesine bastı. Reaktörün gücü öylesine arttı ki şaşkınlıkla içine düştüm. Durun, ne oluyor derken 46 saniye sonra göstergeler patlama noktasına geldi. Hepimiz soğuk terler dökmeye başladık. Birdenbire bina temelinden sallandı. Tavandan kaplamalar düştü.

İnanamadım. Böyle bir şeyi hiç beklemiyordum. Reaktörü durdursun diye işlettiğimiz sistem, tam aksine reaktörü azdırmış, gücünü arttırmıştı. Kontrol tablosuna göz attığım zaman şok geçirdim. Etrafımdakiler de titriyordu. Bunun bir kaza değil, felaket olduğunu hemen anladım.

Daha da korkuncu reaktör gittikçe kızışıyordu. Tam o sırada ikinci bir patlama oldu. Daha da şiddetliydi. Hemen iki kişiye emir verdim. Sıkışmış çubukları el kumandalı aletle reaktöre indirmelerini istedim. Başka çare yoktu. Önce reaktörü durdurabileceğimi düşündüm. Ancak bu iki insan odadan çıkar çıkmaz yaptığım hatayı anladım. Onları ölüme göndermiştim. Zira otomatik inmeyen çubuklar elle katiyen inmezdi. 

Bütün hata bizim üzerimize atıldı. En kolayı bu olduğu için devlet bizi mahkum etti. Oysa tüm hata makinelerdeydi. Acil durumlarda reaktörü durduracak olan sistem bu defa patlamasına neden oldu. Basılan düğme kurma çubuklarını harekete geçirmedi. Açıkça teknoloji hatasıydı. Üstelik böyle bir durumla karşılaşacağımızı hep söylemiş, yetkililer uyarmıştık. Ancak yine kimse ilgilenmedi. Biz kurban seçilmiştik.”

A. Diyatlov, yaşadığı sağlık sorunu sebebiyle 3 yıl sonra serbest bırakılmıştır.

Çernobil faciası sırasında itfaiyeci olarak görev yapan Vladimir Prişçepa ise şunları söylüyordu:

“Yangın musluklarının ve hortumlarının takılı olduğu su borularının yanında duruyordum. Yangını söndürme emri aldığımızda yerimizi değiştirdik. Ellerimizi grafitlerle ısıtıyorduk. Onları elimizde tutuyorduk. Kimse bize bunun sonuçlarından söz etmedi. Sabah 7 sularında kendimi kötü hissetmeye başladım.” [2]

2. Çernobil faciasında kaç kişi hayatını kaybetti?

İlk patlama anında 30 kişinin hayatını kaybettiği açıklandı. Ancak daha sonraki yıllarda radyasyon sızıntısı neticesinde çok sayıda kişi hayatını kaybetti. Öte yandan azımsanmayacak sayıda kişi de sakat kaldı.

Kazanın ardından uzun bir süre boyunca santral ve çevresindeki radyasyon temizleme çalışmaları devam etti.

Bölgede yaşayan yaklaşık 135 bin kişi buradan uzaklaştırılarak farklı bölgelere götürüldü.

Milliyet gazetesindeki yazısında Bahar Öcal Düzgören şunları yazmıştı: “En iyimser uzmanlar bile, önümüzdeki 50 yıl boyunca ölecek insanlardan 2 bin 500 ile 75 bininin Çernobil’deki kazadan sonra oluşan bulutun yaydığı radyasyona maruz kalanlar olacağını düşünüyorlardı.” [1]

3. Türkiye’yi etkiledi mi?

Felaketin ardından Türkiye’de 58 bin ton çay radyasyon taşıdığı gerekçesiyle toplanarak yakıldı.

2006 yılında Sağlık Bakanlığı ve Türkiye Atom Enerjisi Kurumu tarafından yapılan araştırmaya göre, Çernobil kazasının Türkiye’de kanser riskini artırmadığı saptanmıştır.

Felaketin ardından üçüncü reaktör 2000 yılına kadar çalışmaya devam etti.

KAYNAKÇA

[1] Milliyet gazetesi, 26.04.1987

[2] Al Jazeera, ‘Çernobil’de Ne Oldu’ belgeseli 


Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Yorumlar

Bir yanıt yazın