Türk şiirinde sembolizmin en önemli temsilcilerinden olan Ahmet Haşim, 1884 yılında Irak’ın Bağdat şehrinde dünyaya geldi. Babasının memurluk görevinden dolayı öğrenimini farklı yerlerde sürdürmek zorunda kaldı. Annesinin vefatı üzerine babasıyla birlikte İstanbul’a geldi. Numune-i Terakki Mektebi ile Mekteb-i Sultani‘de öğrenim gördü.
Öğrenimini tamamladıktan sonra İzmir’e giderek Fransızca öğretmenliği yapmaya başladı. Birinci Dünya Savaşı sırasında Çanakkale Cephesi ve Anadolu’nun çeşitli yerlerinde görev yaptı.
Hastalanması üzerine tedavi için Almanya’ya gitti. Türkiye’ye döndükten sonra Güzel Sanatlar Fakültesi ve Mekteb-i Mülkiye‘de görev yapmaya başladı.
Fecr-i Ati topluluğuna katıldı ve bu topluluğun en önemli sanatçısı oldu. Topluluğun yayın organı olan Servet-i Fünun dergisinde şiirleri ve makaleleri yayımlandı. Ahmet Haşim, 4 Haziran 1933 tarihinde hayatını kaybetti.
Ahmet Haşim’in kısaca edebi kişiliği
Ahmet Haşim, şiirlerini aruz ölçüsüyle yazmış ve ağır bir dil kullanmıştır. Ona göre şiir, hissedilmek ve duyulmak için yazılan bir türdü. Bu sebeple de şiir anlaşılmak için yazılmaz, duyulmak için yazılır. Şiirde anlam kapalılığına önem veren Haşim, her okuyanın kendine göre bir anlam çıkarmasını amaçlamıştır.
Ahmet Haşim’in eserlerinden bazıları
Şiir
- Piyale
- Sonbahar
- Orman
- Ağaç
- Bahçe
- Karanlık
- Seher
- Bir Yaz Gecesi Hatırası
- Göl Saatleri
- Merdiven
Deneme
- Bize Göre
- Gurabahane-i Laklakan
Gezi
- Frankfurt Seyahatnamesi
Kışa değil bu
kısa
Bu benim için ÇOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOK uzun zaten bissürü yazı yazdım elim arıdı
bu benim için
çoooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooook
hemde çooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooook uzun
ela senin söyle adın ulusoymu
Bu çok uzun ama
Bu çok uzun ama
GAyet kısa tşkler
çok kısa ellerinize sağlık.
Ne uzun ne kisa
Bence gayet iyi az ve öz teşekür ederim
BENCEDE
Gayet kısa.