Bernard Lewis kimdir?

Bernard Lewis, 1916 yılında Londra’da doğdu. Öğrenimine Kensigton’da bulunan bir özel okulda başladı. Ailenin sık sık taşınmasından dolayı öğrenimini farklı okullarda sürdürmek zorunda kaldı. Ancak ‘Tarih Notları‘ adlı kitabında kendisi için en önemli okulun Londra Politeknik Gündüz Okulu olduğunu söylemiştir. İngilizce, Fransızca, Latince ve tarih alanlarında iyi bir eğitim aldı. Ayrıca daha küçük yaşlarda İbranice ve İtalyanca da öğrendi.

1933 yılında Londra Üniversitesi‘ne başladı. Üniversite öğreniminin ilk yıllarında Yunanca ve Arapça üzerine çalıştı. Londra Üniversitesi’nde tarih üzerine eğitim alan Lewis, üniversite kuralları gereği seçtiği özel konu “Doğu Sorunu“ydu.

Daha sonra üniversitede özel alan dersine gönderildi. Burada hocası tarafından Britanya, Alman, Fransız, Avusturya ve Rus belgelerini incelemesi sitendi. Hocasına Türk belgelerini incelemesini neden istemediğini sorduğunda “Onlar önemi değil, hem ortada hiç Türk belgesi yok” cevabını almıştı. Bu karşılaştığı durum Lewis’ı Türkçe öğrenmeye itti.

1936 yılında üniversiteden birinci olarak mezun oldu. Lisansüstü çalışmaları için bir süreliğine Fransa’ya gitti. Paris’te en sevdiği hocalarından biri Halide Edip Adıvar’ın eşi Adnan Adıvar‘dı.

İlk makalesi 1937 yılında yayımlandı. Makalenin konusu İslami loncalar üzerineydi.

Paris’ten döndükten sonra Ortadoğu’ya ilk seyahatini yaptı. Altı ay boyunca Mısır’da kaldı. Daha sonra Lübnan, Suriye, Filistin ve Türkiye’ye gitti.

Londra Üniversitesi’nde Yakın ve Orta Doğu tarihi alanında yardımcı öğretim görevlisi olarak işe başladı.

İkinci Dünya Savaşı sırasında İngiliz istihbaratında görev yaptı.

Princeton Üniversitesi‘nde 1974 yılında başladığı öğretim görevliliğini 1986 yılına kadar sürdürdü.

1998 yılında “Atatürk Barış Ödülü” kendisine takdim edildi.

Lewis, Ermeni soykırımı iddialarını reddetmiş ve buna karşı tezler ileri sürmüştür.

Bernard Lewis’ın kitaplarından başlıcaları

Modern Türkiye’nin Doğuşu

Atatürk

Ortadoğu & İki Bin Yıllık Ortadoğu Tarihi

İslam ve Batı

Orta Doğu’da Irk Kavramı ve Kölelik