Bolşevik nedir, ne demek? Bolşevik İhtilali nedir? Bolşevik İhtilali hangi ülkede meydana gelmiştir? Bolşevik İhtilali ne zaman oldu? Bolşevikler neyi savunur? İşte Bolşevik İhtilali hakkında kısaca bilinmesi gerekenler…
Bolşevik nedir?
“Bolşevik” kelimesi Rusça’da “çoğunluk” anlamına gelmektedir. Rus Sosyal Demokrat İşçi Partisi’nde Vladimir Lenin‘in önderlik ettiği grubu tanımlamak için kullanmıştır.
1898 yılında Rusya’daki ilk Marksist parti olan Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi kuruldu. 1903’te gerçekleştirilen Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi’nin ikinci kongresinde, yalnızca profesyonel devrimcilerin parti üyesi olmasını savunan Vladimir Lenin ile buna karşı çıkan Julius Martov arasında görüş ayrılığı ortaya çıktı. Martov ve taraftarları, partinin salt profesyonel devrimcilere değil işçi ve köylülere de açık olmasını savunur.
Bolşevikler neyi savunur?
Peki, Bolşevikler neyi savunur? Yaşanan ayrışma sonucunda Lenin ve taraftarları, partinin merkez komitesinde ve partinin yayın organı olan Iskra’nın (Kıvılcım) yönetiminde çoğunluğu ele geçirdi. Bu tarihten itibaren Lenin ve taraftarları, “çoğunlukta olanlar” anlamına gelen “Bolşevik” adını almıştır. Partinin kitlelere açılmasını savunarak onlara karşı çıkanlar ise “azınlıkta olanlar” anlamına gelen “Menşevik” adını almıştır.
1912 yılında Lenin’in öncülüğünde Bolşevik Partisi kuruldu.
Bolşevik İhtilali nedir?
“Bolşevik nedir?” sorusunu yanıtladıktan sonra “Bolşevik İhtilali nedir?” sorusunun yanıtına geçebiliriz. Bolşevik İhtilali, “Ekim Devrimi” ve “Rus Devrimi” olarak da adlandırılmaktadır. Bolşevik İhtilali, dünyada ilk kez sosyalist bir yönetim kurulmasını sağlayan tarihin en önemli olaylarından birisidir.
Rusya, 1904 yılında başlayan ve 18 ay süren Rus-Japon Savaşı‘nda ağır bir yenilgi aldı. Modern çağda bir Asya devleti ilk kez bir Avrupa devletini yenilgiye uğratmıştı. Savaş sırasında yaşanan zorluklar ve üstüne gelen yenilgi halkın tepkisine yol açtı. Bu dönemde başlayan ayaklanma neticesinde 1905 Devrimi gerçekleşti.
Öte yandan Rus-Japon Savaşı’nın dünya tarihi ve Rus tarihi açısından bir başka önemi ise şudur: Rusya, bu tarihten itibaren Uzakdoğu politikasını rafa kaldırarak yönünü tekrardan Avrupa politikasına çevirecekti. Bu da Birinci Dünya Savaşı’na doğru gidişi hızlandıracaktı.
Birinci Dünya Savaşı sırasında yaşanan olumsuzlar, halkta daha önce var olan huzursuzluğu daha da artırdı. İtilaf Devletleri, Çanakkale Savaşı‘nda müttefikleri olan Rusya’ya destek sağlamak istemişlerse de bunda başarılı olamamışlardır.
Rusya’nın üst üste giriştiği savaşlar, ekonomide büyük bir çöküşe sebep olmuştu. Savaşın artan maliyetlerini karşılamak için vergiler artırıldı. Çok sayıda fabrika kapatılmak zorunda kaldı. Silah altına alınan askerlerden dolayı tarımda iş gücü eksikliği ortaya çıktı.
Yaşanan tüm bu gelişmelerin ardından, 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü’nde, Rusya’nın başkenti Petrograd’da protesto gösterileri başladı. 11 Mart günü polisin göstericilerin üzerine ateş açması sonucunda çok sayıda kişi hayatını kaybetti.
Halkın üzerine ateş açılmasını kabullenemeyen bazı askerler isyan başlatarak halkın yanına geçti. Tarihe “Şubat Devrimi” olarak geçen bu olayın ardından geçici bir yönetim kuruldu. Fakat, Bolşevikler yönetimde azınlıkta kaldı.
Lenin gönderdiği mektupta, geçici hükümete destek olunmaması gerektiğini bildirdi. Bolşevikler; savaşa son verilmesini, toprağın köylülere dağıtılmasını ve çalışma sürelerinin kısaltılmasını istiyordu. Fakat, geçici yönetim bu isteklerini karşılamakta isteksizdi.
Bolşeviklerin propagandaları sonucunda, cephede bulunan askerler firar etmeye başladı. Öte yandan köylüler de büyük arazileri ele geçirmeye başladı.
Komünist Parti tarafından yapılan kurultayda ayaklanma başlatılması kararı alındı. 24 Ekim 1917 tarihinde ihtilal başladı. Ayaklanma sonucunda Lenin’in önderliğindeki Komünist Parti, iktidarı ele geçirdi.
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.