Çin hükümeti tarafından Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde uzun zamandır baskı ve yıldırma politikaları uygulanıyor. Bu durum Birleşmiş Milletler’in (BM) hazırladığı rapora da yansıdı. Rapora göre, yaklaşık 1 milyon Uygur Türkü Sincan’daki toplama kamplarında tutuluyor.
Çin hükümetine göre toplama kamplarında Uygur Türklerine “politika eğitimi” veriliyor. Bu sözde eğitimlerde Çin Cumhurbaşkanı Şi Jinping’e bağlılık yemini etmek, Çin ulusal marşını ezberlemek gibi uygulamalar da var. Bunları yapmayanlar ise çeşitli cezalara çarptırılıyor.
“Robot gibiydiler”
BBC Türkçe’nin toplama kamplarına akrabalarını ziyarete giden bir Uygur Türkü ile yaptığı röportaj, uygulanan baskıyı açıkça gözler önüne seriyor:
“Robot gibiydiler. Sanki tüm hislerini kaybetmişlerdi. Birçoklarını iyi tanırdım. Birlikte yer, içerdik. Ama artık normal görünmüyorlar.”
Dünya Uygur Kongresi’nden yapılan açıklamada, Uygur Türklerinin kamplarda işkenceye maruz kaldığı ve yetersiz gıda aldığı belirtildi.
Çin’in baskı politikası yalnız kamplarla sınırlı değil. Sincan bölgesinin önemli bir kesiminde güvenlik kameraları ve yüz tanıma sistemleri bulunuyor.
Kültür Devrimi’nden beri en büyük “yeniden eğitim” girişimi
DW Türkçe’nin haberine göre, toplama kamplarına ilişkin uydu görüntülerinde 8 blok ve 1 spor alanı göze çarpıyor. Bunun Kültür Devrimi’nden bu yana en büyük yeniden eğitim girişimi olduğu ifade ediliyor. Haberde, Türkiye’ye kaçan ve halen kız kardeşi toplama kampında bulunan bir Uygur Türkünün de röportajına yer verildi:
“Sol tarafımda yaklaşık 600-700 kişi vardı. Dimdik durup Çin marşını söylüyorlardı. Yukarıda parti eğitim merkezi yazılı bir tabela asılıydı. Hepsinin üzerinde mavi üniforma vardı. Hiçbiri kıpırdamıyordu.”
DW Türkçe’nin aktardığı habere göre, uzmanlar Pekin yönetiminin bu gençlerin İslami kimliklerini silmeye çalıştığını iddia ediyor.
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.