Egemenlik nedir, ne demek? Egemenlik nasıl ortaya çıktı? Bu yazımızda egemenlik kavramı hakkında bilinmesi gerekenleri kısaca derledik.
Egemenlik nedir?
Egemenlik, bir devletin toprakları üzerinde siyasi yönetim yetkisini kullanma hakkını ifade etmektedir. Ya da daha kısa bir anlatımla “en üstün iktidar” demektir.
Egemenliği içsel egemenlik ve dışsal egemenlik olmak üzere ikiye ayırmak mümkün. İçsel egemenlik, siyasi iktidarın ülkedeki en üst iktidar olmasını ve herkes üzerinde sahip olduğu yetkileri (yasama, yürütme ve yargılama) kullanabilmesini ifade eder. Dışsal egemenlik, devletin dışarıdan hiçbir baskı ve sınırlandırmaya tabi tutulmaması; kısaca bağımsızlık demektir.
Egemenlik nasıl ortaya çıktı?
Egemenlik, Avrupa’da feodalitenin yıkılarak merkezi krallıkların kurulması ile birlikte öne çıkan bir kavram olmuştur. Egemenlik kavramından ilk bahseden ve onu kuramsallaştıran kişi Jean Bodin‘dir.
Bodin’e göre egemenlik şu özelliklere sahiptir: En üstün, mutlak, sınırsız, sürekli, bölünemez ve devredilemez.
Bodin’e göre egemenin birincil görevi yasa yapmaktır. Fakat egemen, kendi koyduğu ve bir nevi onu sınırlandırabilecek olan yasalara uymak zorunda değildir.
Egemenlik kavramının uluslararası alanda ortaya çıkması Westphalia Antlaşmaları ile olmuştur. Modern devletin ortaya çıkması sonucunda egemenlik önem kazanmıştır. Fransız Devrimi‘nin ardından ulus-devlet sistemi yaygınlık kazanmış; egemenliğin monarktan alınarak ulusa verilmesiyle birlikte ulusal egemenlik kavramı doğmuştur. Egemenlik kavramının çıkış sürecine bakıldığında, gerek mutlak monarşilerin gerekse de ulus devletlerin meşruluğunu sağlamada oldukça işlevsel olduğunu söylemek mümkün. [1]
Halk egemenliği teorisi
Halk egemenliği teorisi Jean-Jacques Rousseau tarafından ortaya atılmıştır. Rousseau, egemenliğin kaynağı olarak bir monarkı değil halkı göstermiştir. Ona göre egemenlik temsil edilemez, bölünemez ve yanılmazdır.
Milli egemenlik teorisi
Milli egemenlik teorisine kaynaklık eden düşünceler de Jean-Jacques Rousseau‘dan gelmektedir. Milli egemenlik teorisine göre, egemenlik halkın her birinin iradelerinin toplamından oluşmamaktadır; ondan farklı ve üstün bir varlığa sahip iradedir. Millet kavramının manevi kişiliğine vurgu yapılmaktadır.
Zaman içerisinde klasik egemenlik anlayışı değişim geçirmiştir. Artık modern devletlerde klasik egemenlik anlayışının bir geçerliliği kalmamıştır. Çünkü devletleri sınırlayıcı insan hakları ve uluslararası örgütler gibi faktörler ortaya çıkmıştır.
Kaynakça
[1] Dr. Hamit Emrah Beriş, “Egemenlik Kavramının Tarihsel Gelişimi ve Geleceği Üzerine Bir Değerlendirme”, Ankara Üniversitesi SBF Dergisi, 2008
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.