enver paşa

Enver Paşa kimdir?

Enver Paşa, 23 Kasım 1881 tarihinde İstanbul’da dünyaya geldi. Babası Fen memuru Ahmet Efendi, annesi ise Ayşe Dilara Hanım’dır.

Enver Paşa, babasının görevi nedeniyle eğitimini farklı yerlerde sürdürmek zorunda kaldı. Öğrenim hayatına Sıbyan Mektebi’nde başladı. Babasının tayini üzerine okulunu yarıda bırakarak Manastır Askeri Rüştiyesi‘ne kaydoldu. Buradan 1894 yılında mezun oldu. 1899 yılında Harp Okulu‘nu, 1902 yılında ise Erkan-ı Harbiye Mektebi‘ni bitirdi.

Enver Paşa’nın henüz genç yaşta siyasi düşüncelerini etkileyen olaylardan biri, 1897 yılında Osmanlı ordularının Yunanlılara karşı kazandığı zaferdi. [1] Bu, aynı zamanda Osmanlı ordularının uzun bir aradan sonra kazandığı ilk zaferdi.

Askeri eğitimini tamamladıktan sonra ilk görev yeri olarak Selanik’teki Üçüncü Ordu‘nun emrine verildi. Burada uzun bir süre çetecilerle mücadele etti. Daha sonra İttihat ve Terakki Cemiyeti adını alacak Osmanlı Hürriyet Cemiyeti‘ne katıldı.

Hürriyet Kahramanı

Enver Paşa, Ahmet Mithat Efendi ve Resneli Niyazi Bey (Milliyet gazetesi, 2 Ağustos 1996)

1908 yılında arkadaşlarıyla birlikte Meşrutiyet’in yeniden ilan edilmesi için dağa çıktı. Nihayetinde bu hareketinde başarılı oldu. İkinci Abdülhamid, otuz yıldır askıda olan anayasayı tekrardan yürürlüğe soktu ve meclisi açtı. Artık İkinci Meşrutiyet ilan edilmişti. Enver Paşa, Resneli Niyazi Bey ve Ahmet Mithat Paşa ile birlikte halk arasında “Hürriyet Kahramanı” olarak nitelendiriliyordu.

1909 yılında Berlin‘e askeri ataşe olarak gönderildi. Burada geçirdiği zaman zarfında Alman İmparatorluğu’nun sanayi, askeri ve bürokratik bakımından göstermiş olduğu gelişme karşısında oldukça etkilendi.

31 Mart Olayları’nın patlak vermesi üzerine Mahmut Şevket Paşa’nın Hareket Ordusu‘na katıldı.

1911 yılında Sultan Mehmet Reşat’ın yeğeni Naciye Sultan ile nişanlandı.

Trablusgarp Savaşı

enver paşa
Enver Paşa’nın Trablusgarp Savaşı esnasında cephedeyken çekilmiş bir fotoğrafı.

İtalyanların Trablusgarp‘a saldırması üzerine bir direniş hareketi başlatmak için bölgeye gitti. Yanında Mustafa Kemal Paşa da vardı.

Burada özellikle Sunusilerle çok iyi bir ilişki kurdu. İtalyanların saldırılarına karşı güçlü bir savunma oluşturdu. İstanbul’dan çağrılınca geri dönmek zorunda kaldı.

Bab-ı Ali Baskını

23 Ocak 1913 günü yanına aldığı birkaç arkadaşıyla birlikte Babıali Baskını‘nı gerçekleştirdi. Sadrazam Kamil Paşa’yı istifa ettirip, yerine Mahmut Şevket Paşa’nın geçmesini sağladı.

Balkan Savaşı’nda kaybedilen Edirne’nin 22 Temmuz 1913’te geri alınmasını sağladı. Bunun üzerine “Edirne Fatihi” olarak adlandırılmaya başlandı.

1914 yılında Harbiye Nazırı oldu. Birkaç gün sonra Genelkurmay Başkanlığı görevini de üstlendi.

Birinci Dünya Savaşı

Birinci Dünya Savaşı‘nda Almanya’nın yanında savaşa girilmesinde etkili oldu. Cemal Paşa ile birlikte, Goben ve Breslau adlı iki Alman savaş gemisini Osmanlı Donanması’na aldı ve Rusya’nın Karadeniz sahillerini vurması için emir verdi. [2]

Birinci Dünya Savaşı’nın kaybedilmesi üzerine Moskova’ya gitti. Dönemin Teşkilat-ı Mahsusa Başkanı Hüsamettin Ertürk, Enver Paşa ile Kuruçeşme’deki yalısında gitmeden önce bir görüşme yapmıştı. Enver Paşa, bazı emirler verdikten sonra şunları söylemişti: “Belki bu safha daha uzun ve daha üzücü olacak, fakat onlar, bu devleti ortadan kaldıramayacaklar. Zira, Türk millet, hele Anadolu Türkü, kolay kolay istiklalden vazgeçmez.” [3]

Sovyetler Birliği’ne karşı Basmacı Hareketi‘ni örgütledi. 4 Ağustos 1922‘de Ruslar tarafından şehit edildi. 1996 yılında naaşı Türkiye’ye getirildi.

İlber Ortaylı anlattı: Enver Paşa’nın bilinmeyenleri

Kaynakça

[1] Koloğlu, Orhan (2 Ağustos 1996). “Enver Paşa’ya Kahramanlık Ödülü”. Milliyet gazetesi. s.13

[1] Ortaylı, İlber (5 Ağustos 2018) “Doğrusuyla Yanlışıyla Enver Paşa”. Hürriyet gazetesi

[3] Ertürk, Hüsamettin. “İki Devrin Perde Arkası”. 2. Baskı. İstanbul: İlgi Kültür Sanat Yayıncılık. 2016. s. 201


Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Yorumlar

Bir yanıt yazın