Uzun bir süredir tartışılan Hazar Denizi’nin hukuki statüsüyle ilgili kıyıdaş 5 ülke anlaşmaya vardı. Rusya, Azerbaycan, İran Türkmenistan ve Kazakistan arasında düzenlenen 5. Hazar Ülkeleri Devlet Başkanları Zirvesi’nde Hazar Denizi’in statüsünü çözümleyen anlaşma için imzalar atıldı.
Anlaşmanın içeriğinde neler var?
Yapılan anlaşmaya göre Hazar Denizi’nin derinliği göl prensibine dayanarak belirlenecek. 1982 tarihli Birleşmiş Milletler (BM) Deniz Hukuku Sözleşmesi ise uygulanmayacak. Kıyıdaş 5 ülkenin dışında herhangi bir yabancı askeri güç bulunamayacak.
Hazar Denizi’nin hukuki statüsü sorunu nedir? Nasıl ortaya çıktı?
Hazar Denizi’nin statüsü sorunu, Sovyetler Birliği’nin 1991 yılında dağılmasının ardından bağımsızlığını kazanan ülkeler arasında sorunlara yol açmış ve her biri kendi kıyılarında hak iddia etmişti.
Rusya, İran, Azerbaycan, Türkmenistan ve Kazakistan “tam bir enerji denizi” olarak tanımlanan Hazar Denizi’nden daha fazla pay alabilmek için 1996 yılından beri görüşmeler yapmaktaydı. Görüşmeleri kilitleyen en önemli sorun ise Hazar’ın deniz mi yoksa göl mü olduğu konusunda yaşanıyordu.
Hazar’daki petrol ve doğalgaz rezervi ne kadar?
Hazar Denizi’nde yaklaşık 50 milyar varil petrol ve 9 trilyon trilyon metreküp doğalgaz olduğu tahmin edilmektedir.
Hazar Anlaşması’nın Türkiye’ye katkısı ne olacak?
Dr. İbrahim Nebioğlu, CNN Türk’te katıldığı programda Hazar Denizi’nin statüsü konusunda önemli açıklamalarda bulundu. İşte Nebioğlu’nun açıklamalarından satır başları:
En önemlisi bu anlaşmayla birlikte Hazar’a isim konuldu. Bugüne kadar Hazar deniz mi, gönül mü, su havza mı olduğu yolunda çeşitli spekülasyonlar vardı. Bugün çok da güzel bir isim bulunmuştur: Hazar Enerji Denizi.
Artık Hazar’ın enerji kaynaklarının işlenmesi konusunda hiçbir engel kalmayacaktır.
Türkiye, Hazar’a kıyıdaş bir ülke değildir. Ama enerji denizi dediğimiz Hazar’ın bütün karbonhidratlarının Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşınmasında en önemli transit ülke konumundadır.
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.