İbn-i Haldun’un hayatı ve eserleri hakkında bilinmesi gerekenleri kısaca derledik. İbn-i Haldun kimdir? İşte İbn-i Haldun’un kısaca hayatı ve eserleri.
İbn-i Haldun kimdir?
İbn-i Haldun, 27 Mayıs 1332 tarihinde Tunus’ta dünyaya geldi. Ailesi Tunus’a taşınmadan önce uzun yıllar İspanya’da yaşamıştır. İyi bir eğitim görmüştür. Bunda eğitimli bir aileye sahip olmasının da rolü olmuştur.
Teoloji, matematik, tarih, felsefe, hukuk ve mantık alanlarında eğitim gördü. Yaşamı boyunca çeşitli hükümdarların yanında görev yaptı. Önce Tunus’ta idari görevlerde bulundu. Daha sonra ise Fas, İspanya ve Cezayir’e gitti. Fas’ta bulunduğu sırada devleti yönetenlerin dini lider olmadığını savunduğu için hapse atıldı. Tüm bunların ardından Kuzey Afrika’ya dönen İbn-i Haldun, burada çalışmalarda bulundu.
1382 yılında hacca gittikten sonra Mısır’a yerleşti. Burada El- Ezher Üniversitesi‘nde dersler verdi. Aynı zamanda kadılık da yaptı. Mısır sultanıyla iyi bir ilişkisi olan İbni Haldun, onunla birlikte bir sefere de katılmıştır. 1406 yılında hayatını kaybetti.
İbn-i Haldun’un eserleri
- Kitâbu’l-İber
- Mukaddime
- Lubâb’ul-Muhassal
- Şifâu’s-Sâil li-Tehzîbi’l-Mesâil
- Et-Târif bi ibn Haldun
- İbn Rüşd Felsefesi Hakkında Bir Risale
İbni Haldun’un tarih anlayışı
İbni Haldun’un en önemli eseri, Kitabu’l-İber adlı kitabına yazdığı giriş mahiyetindeki Mukaddime‘dir. Burada ortaya koyduğu görüş ve düşünceler, önemli bir yenilik ve bakış açısı getirmiştir.
İbni Haldun, “tarihin felsefesini yapan kişi” olarak nitelendirilmektedir. Ona göre tarih sadece eski günlerde yaşananları aktaran bir bilim dalı değildir. Tarihe derinlemesine bir bakış açısıyla bakmak gerekir. Olayların nedenleri ve nasıl gelişim gösterdiği incelenmeli.
İbni Haldun’un sosyoloji üzerine görüşleri
İbni Haldun, sosyolojinin öncüsü olarak da gösterilmektedir. İnsanın sosyal ve siyasal bir yönü olduğunu belirten İbni Haldun, toplumsallaşmanın kaçınılmaz olduğunu vurgular.
İnsanların toplum halinde yaşamasının en önemli iki nedeni vardır: Ekonomik ve güvenlik.
İbni Haldun, toplumu üretim biçimlerine göre ayırmaktadır.
İbni Haldun’un devlet üzerine görüşleri
İbni Haldun, toplumsal yaşamda bir iktidar olgusunun ortaya çıkmasını kaçınılmaz olarak görür. Devleti, topluluğun üstünde bir konuma koyan İbni Haldun, yöneticiler ile devletin kişiliğini birbirinden ayırmıştır.
Devletlerin bir yaşam süreci olduğunu söyler. Her devlet kurulacak, gelişecek ve çökecektir. Şehirleşmenin insanları tembelleştirdiğini ve ahlakını bozduğunu savunmaktadır.
Devletlerin yapısını coğrafi koşullara göre incelemiştir.
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.