İlker Başbuğ açıkladı: Atatürk’ün İş Bankası vasiyeti

Son günlerin en çok tartışılan konularından biri olan Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) İş Bankası’ndaki hisseleri konusunda, Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ Halk TV’de katıldığı bir programda önemli açıklamalarda bulundu. İşte Başbuğ’un açıklamaları: 

Bu konu Atatürk’ün son vasiyetinde geçmektedir. Bu vasiyeti 8 Eylül 1938 tarihinde yazdırıyor. Vasiyette şahitler var. Şahitlerden bir tanesi Hasan Rıza Soyak’tır. İstanbul 6. Noter’i tarafından vasiyet onaylanacak ve vefatından sonra ise ilgili Sulh mahkemesinde açılacaktı.

Atatürk’ün tek vasiyeti bu değil. Daha evvel Samsun’dayken diğer mal ve mülkünü millete bırakmıştır.

CHP’nin İş Bankası hisseleri üzerinde tasarruf hakkı yok

Bu vasiyeti anlamak isteyenler Hasan Rıza Soyak’ın hatıralarına baksınlar. Onun hatıratında bu konu şu şekilde geçiyor: ‘Malik olduğum bütün nakit para ve hisse senetleri ile Çankaya’daki menkul ve gayrimenkul mallarımı Halk Partisi’ne aşağıdaki şartlarla terk ve vasiyet ediyorum.’ Bir kere şunu iyi anlayalım: Cumhuriyet Halk Partisi’ne (CHP) bu mallar şartlı bırakılmıştır. CHP’nin bu hisse senetleri üzerinde tasarruf etme yetkisi yoktur. Herhangi bir şey yapma yetkisi yoktur. Çünkü şartlı; ‘Aşağıdaki şartlarla bırakıyorum’ diyor.

CHP’ye gözlemci görevini veriyor 

Buradan benim anladığım şudur: Mustafa Kemal Atatürk, CHP’ye bu vasiyetindeki maddelerin uygulanmasında adeta bir gözlemci görevini veriyor. CHP buradan gelir alamaz.

Vasiyette diyor ki, ‘Nakit ve hisse senetlerim İş Bankası tarafından nemalandırılacak. Her sene nemadan yaşadıkları müddetçe Makbule Hanım’a ayda 1000 lira, Afet İnan’a 800 lira, Sabiha Gökçen’e 600, Ülkü Hanım’a 200, Rukiye ve Nebile Hanım’a 100 lira verilecek.’ İkincisi Sabiha Gökçen’e ev alabileceği bir para verilmesini istiyor. Üçüncüsü kardeşi Makbule Hanım’ın hayatta olduğu sürece Çankaya Köşkü’nde yaşamaya devam etmesini istiyor. Bir de İsmet İnönü’nün çocuklarını düşünüyor. Yüksek tahsillerini tamamlamaları için onlara da muhtaç oldukları yardımının yapılmasını istiyor. En önemlisi ve bugün tartışılan vasiyeti ise şu: ‘Her sene nemadan elde edilen kazançları ikiye böleceksiniz ve bunları Türk Tarih Kurumu ile Türk Dil Kurumu’na vereceksiniz.’