kapitalizm

Kapitalizm nedir, ne demek, nasıl ortaya çıktı?

Kapitalizm nedir, ne demek? Kapitalizm nasıl ortaya çıktı? Kapitalist sistem nasıl işler? Kapitalizmin özellikleri nelerdir? İşte kapitalizm hakkında bilinmesi gerekenler…

Kapitalizm nedir?

Kapitalizm, hepimizin sıkça duyduğu bir kelime. Peki, kapitalizm nedir? Kapitalizmin tanımını kısaca şu şekilde yapabiliriz:

Kapitalizm, zenginliğin özel bireyler veya işletmeler tarafından sahiplenildiği ve malların, piyasanın kuralları uyarınca mübadele için üretildiği bir ekonomik sistemdir.[1]

Kapitalizm, üretim araçlarının bireylerde olduğu ve serbest piyasa ekonomisinin hüküm sürdüğü bir sistem olarak da tanımlanabilir.

Bu sistemde üretim araçlarının mülkiyeti özel kesimin elindedir. Üretim araçlarını elinde bulunduran sermaye sahiplerinin, üretim araçları üzerindeki tasarruf yetkisi sınırsızdır. 

Devletin ekonomiye herhangi bir müdahalesini kabul etmeyen kapitalizmde, karar verme yetkisi üretim faktörleri sahiplerine aittir. 

Kapitalizmin özellikleri

Kapitalizmin özelliklerini şu şekilde sıralayabilmek mümkündür: [2]

1-) Üretim zenginliği çoğunlukla kişiseldir.

2-) Ekonomik hayat, kaynakların fiyat mekanizması aracılığıyla ayrıldığı piyasa ilkelerine göre düzenlenir.

3-) Emek karşılığı verilen ücret, bağlı kölelikle yer değiştirir.

4-) Maddi kişisel çıkar ve kar arttırma, teşebbüs ve zor işlerin motivasyonunu sağlar.

Kapitalizm ne zaman ve nasıl ortaya çıktı?

Kapitalizmin bazı uygulamalarını İlk Çağ’da görebilmek mümkünse de belirgin bir şekilde ortaya çıkışı, 16. yüzyılda Avrupa’da gerçekleşmiştir. Bunu sağlayan gelişme ise Avrupa’da uzun yıllar hüküm süren feodalitenin yıkılmasıydı.

Feodalizmin yıkılmasının ardından İngiltere’de başlatılan “dışa iş verme sistemi” ile birlikte kapitalist üretim biçiminin ortaya çıktığını görüyoruz. Etkisi, önce tüm Avrupa’ya, ardından da tüm dünyaya yayılacaktı.

Kapitalizmin temel ilkeleri, Adam Smith, John Stuart Mill ve David Ricardo gibi klasik iktisatçı düşünürler tarafından şekillendirilmiştir.

Adam Smith, 1776 yılında yayımlanan Milletlerin Zenginliği adlı eserinde, “görünmez el” kavramı ile piyasanın kendi kendini idare edebilecek bir yapısı olduğunu ve devletin ekonomiye karışmaması fikrini savunmuştur.

David Ricardo da Ekonomi Politiğin ve Vergilendirmenin İlkeleri adlı eserinde, “Karşılaştırmalı Üstünlükler Teorisi” ile serbest ticaretin her ulus için faydalı olduğu fikrini savunmuştur.

Yukarıda temel ilkeleri ortaya koyulan kapitalizm, 1929 yılına kadar kabul görmüştü. Ancak 1929 yılında başlayan Dünya Ekonomik Krizi, kapitalizmin “görünmez el” kavramına olan inancı sarsmıştır. Çünkü, piyasa bu kez kendi kendini düzenleyememiştir. Bu tarihten sonra Keynesyen politikalar uygulanarak, devletin bazı durumlarda ekonomiye müdahalesi kabul gördü.

Keynesyen politikalara olan güven ise 1970’li yıllarda meydana gelen stagflasyon krizi ile birlikte sarsılacaktı.

Kaynakça

[1] Andrew Heywood, “Siyasi İdeolojiler“, Çeviren: Prof. Dr. Levent Köker, 10. Baskı, Ankara, BB101 Yayınları, s. 125

[2] Andrew Heywood, “Siyaset“, Çevirenler: Bekir Berat Özipek, Bahattin Seçilmişoğlu, Atilla Yayla, Hasan Yücel Başdemir, 17. Baskı, Ankara, Adres Yayınları, s. 175


Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Yorumlar

Bir yanıt yazın