Kılıçdaroğlu: Türkiye Ortadoğu’daki hakem rolünü kaybetti

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin son yıllardaki dış politikasını eleştirdi. Kılıçdaroğlu, “Türkiye Ortadoğu’daki hakem rolünü kaybetti” dedi. 

Kılıçdaroğlu, “Kadın Muhtarlarımızı Dinliyoruz” programında konuştu. Türkiye’nin son yıllardaki dış politikasını eleştiren Kılıçdaroğlu, “Ortadoğu ile tarihsel bağlarımız var. Son 17 yıldan önceki hiçbir Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, Ortadoğu’daki bir işe bulaşmadılar. Hep yukarıdan baktılar. 1980 yılında Irak ile İran arasında savaş başladı. Sekiz yıl sürdü. İki ülkenin de güvendiği tek ülke Türkiye’ydi. Türkiye Ortadoğu’da hakem konumundaydı. Bir sorun çıktığında gelir Türkiye’nin kapısını çalarlardı, ‘Bizim böyle bir derdimiz var, bunu çözmek istiyoruz’ derlerdi. Şimdi Türkiye taraf oldu ve hakem rolünü kaybetti” ifadelerini kullandı.

Libya tezkeresine eleştiri: Savaş, diplomaside en son çaredir

Geçtiğimiz günlerde TBMM’de kabul edilen Libya tezkeresine değinen Kılıçdaroğlu, “Niye Libya’ya gidiyoruz? Bizim askerlerimizin orada ne işi var? Hangi gerekçeyle gidiyoruz ortaya? Evet, orada bir sorun var. Bu sorun çözülmeli. Birleşmiş Milletler (BM) mevcut hükümeti desteklediğini ve tanıdığını söylüyor. O zaman gidersin BM’ye ‘Burada kan akıyor, senin de barış gücün var. Gönder buraya barış gücünü, Libya’da huzuru sağlasınlar’ dersin. Bu da yetmezse Arap Birliği’ni çağırırsın. Diplomasiyi kullanmıyorlar. Savaş, diplomaside en son çaredir” dedi. 

‘Süleymani’nin öldürülmesi ülkeler arası çatışmaya zemin hazırlamaktır’

İran Devrim Muhafızları’na bağlı Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani’nin ölümü hakkında da konuşan Kılıçdaroğlu, “İran’ın Ortadoğu politikasında etkin bir kişiydi. Ortadoğu’da yeni bir kanlı sayfa açılabilir. Benim isteğim, Türkiye’nin Ortadoğu politikasını 180 derece değiştirip barış eksenli bir çizgiye oturtmasıdır. Hiçbir hükümet Ortadoğu bataklığına girmemiştir. Hep hakem rolünü üstlenmiştir. Bu konuda son derece dikkatli ve tutarlı bir politikaya ihtiyacımız var. Amerika’nın yaptığı yanlıştır. Bir ülkenin komutanını öldürüyorsunuz. Bu, ülkeler arası çatışmaya zemin hazırlamaktır. Diplomasiyi yok etmektir. Çatışma en son başvurulacak şeydir” değerlendirmesinde bulundu.