Nükleer Füze Anlaşması: ABD’nin ardından Rusya da çekildi

ABD’nin Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Anlaşması’nı (INF) askıya almasının ardından Rusya da aynı hamleyle karşılık verdi. ABD ile Rusya arasındaki restleşme, uzun bir süredir iki ülke arasında devam eden gerginliğin bir devamı olarak yorumlanıyor. 

ABD: Rusya anlaşmayı ihlal ediyor

ABD Başkanı Donald Trump, seçildiği günden beri 1987 yılında imzalanan Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Anlaşması’ndan (INF) duyduğu rahatsız dile getirmişti. Bu konu hakkında yaptığı bir açıklamada, Rusya ve Çin’in nükleer sistemleri üretmeyi sürdürmesi halinde ABD’nin nükleer silahlar üreteceğini belirtmişti. INF Anlaşması’ndan resmen çekilme ise 1 Şubat 2019‘da gerçekleşti. Karar, 2 Şubat 2019 tarihi itibarıyla yürürlüğe girecek. Trump, Rusya’ya 6 aylık bir süre verdiklerini ve bu süre içerisinde anlaşmaya uymamaları halinde anlaşmadan tamamen ayrılacaklarını da ifade etti.

Rusya iddiaları yalanladı 

ABD’nin INF Anlaşması’ndan çekilme kararı üzerine Rusya’dan yanıt gecikmedi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, anlaşmayı askıya aldıklarını ve ABD’nin AR-GE ve dizayn çalışmalarına karşılık kendilerinin de benzer çalışmaları yapacağını söyledi. Öte yandan Putin, Rusya’nın anlaşma yükümlülüklerine uymadığı iddialarını da yalanladı.

Orta Menzilli Kuvvetler Anlaşması (INF) nedir?

INF Anlaşması, ABD ile Sovyetler Birliği arasında 8 Aralık 1987 tarihinde imzalanmıştır. Bu sırada Soğuk Savaş tüm hızıyla sürmekteydi. ABD’nin başında Ronald Reagan, Sovyetler Birliği’nin başında ise Mihail Gorbaçov bulunuyordu.

INF Anlaşması, her iki ülkenin elindeki orta ve kısa menzilli nükleer silahların ortadan kaldırılmasını öngörmekteydi. Öte yandan bu füzelerin, uçuş rampaları ve destek ekipmanlarının üretimi de yasaklanmaktaydı.

Sovyetler Birliği’nin ABD’den daha fazla silah indiriminde bulunduğu bu anlaşma için süre sınırı konulmamıştır.

Bu anlaşmanın ardından 1991 yılında iki ülke arasında Stratejik Nükleer Silahların Azaltılması Anlaşması (START) yapılmıştır.

Günümüzde dünyadaki nükleer silahların yaklaşık yüzde 93’ü bu iki ülkenin elinde bulunmaktadır.


Yayımlandı

kategorisi

,

yazarı:

Yorumlar

Bir yanıt yazın