Tunç Soyer kimdir?

31 Mart 2019’da yapılan yerel seçimlerde Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan adayı olan Tunç Soyer, yüzde 58 oranında oy alarak seçimi kazandı. Tunç Soyer, CHP ve İYİ Parti’nin oluşturduğu Millet İttifakı kapsamında aday olmuştu. Peki Tunç Soyer kimdir? Aslen nerelidir? Bugüne kadar hangi görevlerde bulundu? İşte Tunç Soyer hakkında tüm detaylar.

Tunç Soyer, 1959 yılında Ankara’da dünyaya geldi. Lise öğrenimini Bornova Anadolu Lisesi’nde, yükseköğrenimini ise Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi‘nde tamamladı. İki farklı üniversitede yüksek lisans yaptı. Dokuz Eylül Üniversitesi‘nde Avrupa Birliği, İşviçre’de bulunan Webster Koleji‘nde Uluslararası İlişkiler üzerine yüksek lisans yaptı.

Üniversitede öğrencilik yıllarında Ankara Sanat Tiyatrosu’nda ve Türk Haber Ajansı’nda çalıştı.

Tunç Soyer, üniversiteden mezun olduktan sonra bir süre turizm sektöründe çalıştı. Çeşitli turizm şirketlerinde genel müdür olarak görev yaptı.

2003 yılında İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ahmet Piriştina‘nın danışmanlığını yapmaya başladı.

İzmir Ticaret Odası‘nda Genel Sekreter Yardımcılığı ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü görevlerinde bulunan Soyer’e, Dışişleri Bakanlığınca, EXPO 2015 İzmir Yönlendirme Kurulu ve Yürütme Komitesi Genel Sekterliği görevi verildi.

Türkiye’nin ilk sakin şehri: Seferihisar

Tunç Soyer, 2009 yılında yapılan yerel seçimlerde yüzde 43 oy alarak CHP’den Seferihisar Belediye Başkanı seçildi. İlk işi, uluslararası yerel kalkınma modeli “Sakin Şehir Hareketi“ni uygulamaya koymak oldu. Böylece Seferihisar, Türkiye’nin ilk “Sakin Şehri” oldu. Bu projenin ardından uluslararası alanda tanınırlığı artan Tunç Soyer, Sakin Şehir Birliği’nin Genel Başkan Yardımcısı oldu.

Tunç Soyer, 2014 yılındaki yerel seçimlerde yeniden CHP’den Seferihisar Belediye Başkan Adayı oldu. Yüzde 52 oy alarak seçimi kazandı.

2014 yılında Sosyal Demokrat Belediyeler Derneği‘nin Yönetim Kurulu Başkanı oldu.

2018 yılında Uluslararası Şeffaflık Derneği tarafından “Şeffaflık Ödülü“ne layık görüldü.

31 Mart 2019 tarihinde yapılan yerel seçimlerin sonucuna göre, yüzde 58 oranında oy alarak İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı seçildi.

Neptün Soyer ile evlenen Tunç Soyer’in bu evliliğinden iki kız çocuğu dünyaya gelmiştir. Soyer, çok iyi derecede İngilizce ve Fransızca bilmektedir.

İzmir’i global dünyanın bir aktörü haline getireceğiz

Soyer, Medyascope’da katıldığı canlı yayında İzmir ile ilgili düşüncelerini şu şekilde ifade etmişti: “İzmir çok heyecan verici bir şehir. Olağanüstü potansiyelleri olan bir şehir. Yaklaşık 150 yıldır bir kan kaybı yaşıyor. İzmir’i tekrardan global dünyanın global bir aktörü haline getirmek mümkün diye düşünüyorum.

Bununla ilgili de EXPO 2015 adaylık süreci ile başlayan çok uzun bir çalışma sürecindeyiz. İzmir’i bütün dünyada tanıtmaya gayret etmiştik. İzmir’in potansiyellerini, sahip olduğu zenginliklerini dünyanın her yerinde anlatma fırsatı bulmuştuk. Bunun altından kalkabileceğime inandığım için İzmir’e talip oldum.”

İzmir’deki metro projelerine Ankara’dan imza gelmiyor

12 Mart 2019 tarihinde RS FM‘de yayınlanan “Bidebunudinle” programına katılan Tunç Soyer, burada önemli açıklamalarda bulundu.

“İzmir, yüzyıllarca Akdeniz çanağındaki ticaretin büyük bölümünü tek başına yapmıştır. Bu oran bir dönem yüzde 30’a kadar çıkmıştır” diyen Soyer, İzmir’de yarım kalan metro çalışmaları konusunda da açıklama yaptı: “Buca metrosunun projesi de planı da bütçesi de hazır. Çiğli tramvayının projesi de planı da bütçesi de hazır. Halkapınar otogar metrosunun projesi de planı da bütçesi de hazır. Halkapınar metrosu, Çiğli tramvayı ve Buca metrosu 11 yıldır Ankara’dan imza bekliyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi bürokratlarıyla konuştuğumda cevap gelmediğini söylüyorlar.

İzmir ödediği vergide 2. sırada, aldığı yatırımda 6. sırada

Ulaştırma Bakanlığı geçen hafta bir açıklama yaptı.(Ulaştırma Bakanlığı, metro için İstanbul’a 3.2 milyar bütçe ayırırken İzmir’e 30 bin lira bütçe ayırdı.) Bu kabul edilebilir bir şey değil. İnsanlar devlete vergi verirler ve bekledikleri çok temel bir şey vardır: O verginin adil bir şekilde dağıtılması. İzmir, ödediği vergide ikinci sırada yer alırken aldığı yatırımda altıncı sıradaysa bunun bir muhasebesinin yapılması lazım. Bu muhasebe kavgayla yapılacak bir şey değil. Bu, çok doğal ve vatandaş olarak talep etmemiz gereken bir şey.”