Yavuz Sultan Selim kimdir? Kısaca hayatı

Dokuzuncu Osmanlı padişahı Yavuz Sultan Selim, 1470 yılında babası İkinci Bayezid‘in sancak beyi olarak bulunduğu Amasya’da dünyaya geldi. Dedesi Fatih Sultan Mehmet‘tir.  Cesaretinden ve sert mizacından dolayı “Yavuz” lakabıyla tanındı.

Babası İkinci Bayezid’in tahta çıkmasının ardından Trabzon sancak beyi olarak atandı. Buradaki görev süresince devlet yönetimi konusunda çok iyi bir tecrübe kazandı. Hem sınırdaki gelişmeleri hem de Şah İsmail’in faaliyetlerini yakından izledi. 

Babası İkinci Bayezid’in rahatsızlığının arttığı sırada kardeşi Ahmed’in taht için öne çıktığını öğrendi. Yanına aldığı üç bin kişiyle babasının yanına Edirne’ye doğru yola çıktı ve babasının kuvvetleriyle karşı karşıya geldi. Bu gelişmeler yaşandığı sırada Yeniçeriler, Selim’i desteklediklerini ilan ettiler. Bazı devlet adamalarının da Selim’i desteklemesi üzerine İkinci Bayezid, oğlu Selim lehine tahttan feragat etti. 

Yavuz Sultan Selim, 24 Nisan 1512 tarihinde dokuzuncu Osmanlı padişahı olarak tahta çıktı. İlk seferini 1514 yılında İran’a yaptı. Şah İsmail liderliğindeki Safevilerle yapılan Çaldıran Savaşı‘dan galip ayrıldı. Tebriz’e girdi ve adına hutbe okuttu.

Savaş sırasında Safevilere yardım eden Memlüklüleri Mercidabık Savaşı‘nda mağlup etti. Yeniden toparlanan Memlük ordusunu 1517 yılında yapılan Ridaniye Savaşı‘nda bir kez daha mağlup etti. Törenle Kahire’ye giren Yavuz, Mısır tahtına oturdu. Bu seferler sonucunda Mısır, Filistin, Suriye, Lübnan ve Hicaz Osmanlı topraklarına katıldı. Ayrıca, hilafet Abbasi soyundan Osmanlı soyuna geçti. Yavuz Sultan Selim, 22 Eylül 1520 tarihinde hayatını kaybetti.

Yavuz Sultan Selim’in mührü

Yavuz Sultan Selim, hazinenin kapısını mühürlemiş ve şunları söylemiştir: “Benim altın ile doldurduğum hazineyi, bundan sonra her kim doldurabilirse kendi mührü ile mühürlesin, aksi halde Hazine-i Hümayun benim mührümle mühürlensin.”

Milli Saraylar’ın resmi Twitter hesabından yapılan paylaşımda, “Topkapı Sarayı koleksiyonundan Yavuz Sultan Selim’in saltanat mührü. Padişahın, ‘Benim altınla doldurduğum hazineyi, torunlarımdan kim doldurabilirse kendi mührü ile mühürlesin, aksi halde mührümle mühürlesin’ vasiyetini hatırlatan mühür, Cumhuriyet’in ilanına kadar kullanılır” ifadelerine yer verildi.

Ayrıca, Piri Reis haritasını Yavuz Sultan Selim’e sunmuştur.